Şener Şen, o zamanlar marangozluk yapan ünlü oyuncu Ali Şen'in oğlu olarak Adana'da dünyaya gelir. Sanat hayatına İstanbul Belediyesi şehir tiyatrolarında sahneye çıkarak başlar. Babası gibi sinema sanatçısı olmak istemeyen Şener Şen, kendisini tiyatro oyunculuğuna adar. Ancak tiyatrodan elde ettiği kazanç yetmediği için sinemaya girmek zorunda kalır. Dublajdan tanıdığı yönetmenlere, “Figüran olarak beni de çağırın. Ama bir şartım var, yevmiyemi o gün alayım” der.
Sinemaya ilk adım attığı yıllarda figüranlık dahil her işi yapar. Beş yıl boyunca o kadar küçük rollerde oynar ki, bazen filmlerde sadece dans etmek veya başrol oyuncusundan dayak yemek zorunda kalır. 1975 yılında sinema kariyerinde bir dönüm noktası yaşar ve Ertem Eğilmez'in unutulmaz filmi Hababam Sınıfı'nda ‘'Badi Ekrem'’ tiplemesi ile büyük sükse yapar. Aynı filmde İnek Şaban tiplemesi ile ün yapan Kemal Sunal ile müthiş bir ikili oluşturur ve o yıllarda büyük gişe hasılatı yapan Süt Kardeşler, Şabanoğlu Şaban, Tosun Paşa, Kibar Feyzo, Çöpçüler Kralı ve Davaro gibi filmlerde oynar.
Şener Şen, yardımcı rolleri oynayarak 1984 senesine kadar gelir. O zamanlar Anadolu piyasasına hâkim olan işletmecilerin, “Şener Şen çok tutuyor, bir filmde başrol oynatalım” isteği, Arzu Film'e, Ertem Eğilmez'e kadar gelir. Fakat bu istekte tehlikeli bir yan vardır. Şener Şen o güne kadar Kemal Sunal ve İlyas Salman'la yaptığı kırsal kesimdeki uyanık, üçkâğıtçı, sahtekâr, dolandırıcı köylü tiplemelerinde oynamıştır. Ancak Şener Şen bu defa halkın istediğini yapmaz. “Onların istediği filmi yapmam, başrol oynayacaksam kendi istediğim filmi yaparım” diyerek isyan bayrağını çeker ve Başar Sabuncu'nun Namuslu filminde ilk kez başrole çıkar. Filmde Mehmet Ali Rıza Bey işine son derece bağlı namuslu bir vatandaştır. Bu nedenle çevresindekilerce hor görülür. Zimmetine para geçirdiği söylentileri ortalığa yayılınca itibar görür ve el üstünde tutulmaya başlar. Ertem Eğilmez bu film için ona “Eğer bu film tutmazsa senin hayatın başlarken biter. Bir daha bir fırsat yakalayamazsın. Ama öbürünü seçersen yılda beş, altı film yaparsın, para da kazanırsın” der. Oysa “Namuslu” o yılın en iyi iş yapan filmleri arasına girer ve Şener Şen'in sinema kariyerindeki ikinci perde açılır.
Yeni Şener Şen artık iyi bir insandır. İnsanları kandırmayan saf temiz yürekli birisidir. Nesli Çölgeçen’in Züğürt Ağa'sında saf bir köy ağasını, Milyarder'de piyangodan büyük ikramiye kazanan istasyon şefini, Muhsin Bey'de artist olmak isteyen bir gence yardım eden organizatörü başarı ile oynar. Bu yıllarda moda olan müzikallerde de gözükür. Türk sinema seyircisinin sinema önlerinde uzun kuyruklar oluşturduğu taşlamalarla dolu "Amerikalı” ve “Arabesk” filmlerini çevirir. 1996’de ise Türk sinemasında bir devrim yaratan “Eşkıya” filminde Uğur Yücel ile birlikte oynar. Yavuz Turgul'un senaryosunu yazdığı ve yönettiği bu film Türk sinema sektöründe o dönem için bir rekor kırmış ve 2,5 milyonu aşkın seyirciyi sinemalara çekmiştir. Günümüzde Şener Şen gerek halk tarafından gerekse sinemanın önde gelen isimleri tarafından Türkiye'nin en başarılı sinema sanatçıları arasında gösterilir.
1998-2001 yılları arasında İkinci Bahar adlı dizide Türkan Şoray gibi büyük bir ismin yanında Ozan Güven ve Nurgül Yeşilçay gibi genç ve yetenekli isimlerle kamera karşısına geçti. Samatya'da mütevazı bir kebapçının sahibi olan Ali Haydar Usta rolüyle yeteneğini bir kez daha gözler önüne serdi. 2000'li yıllarda Gönül Yarası, Kabadayı, Av Mevsimi ve Yol Ayrımı gibi başka çalışmalarda da yer alan Şen, aktif olarak aktörlüğe devam etmese de özel olarak seçtiği çalışmalarda boy göstermeye devam etmektedir.
Şener Şen iki kez evlendi. İlk evliliğinden 1974 doğumlu Bengü adında bir kızı olan Şen, 1989'da sinema oyuncusu Sermin Hürmeriç ile evlendi ve 1997'ye dek onunla evli kaldı. Hürmeriç ile Muhsin Bey, Eşkıya gibi filmlerde birlikte oynamıştı.